AKCİĞER KANSERİ ALARMI! Hiç Sigara İçmeyenlerde de Akciğer Kanseri Vakaları Arttı! Uzmanlar Sebebini Açıkladı! Akciğer Kanserinde Sinsi Tehlikelere Dikkat!

Haberin DevamıHaberin Devamı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, son yıllarda sigara kullanmayan bireylerde de akciğer kanseri vakalarının dikkat çeken bir oranda arttığını belirterek, özellikle kadınlarda görülen adenokarsinom tipi akciğer kanserinin artış gösterdiğine dikkat çekti. Bu konuda yapılan son araştırmalara değinen Özkaya, akciğer kanseri teşhislerinin yaklaşık yüzde 20’sinin hiç sigara içmemiş bireylerde konduğunu söyledi.

Prof. Dr. Şevket Özkaya, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Hiç sigara içmemiş kadınların akciğer kanserine yakalanma ihtimali, sigara içmemiş erkeklere kıyasla iki kattan fazladır. Kadınlarda daha sık görülen otoimmün hastalıklar ve bağışıklık sisteminin fazla çalışmasına bağlı kronik iltihaplanmalar (inflamasyon) bu riski artırabiliyor. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılan bazı ilaçlar, vücuttaki değişimlere karşı aşırı yanıt oluşmasına neden olarak kanser gelişimine zemin hazırlayabiliyor” dedi.

Özkaya, kadınların akciğer yapısının da bu duruma katkı sunduğunu belirterek, “Kadınların akciğerleri erkeklere göre daha küçük ve daha dar hava yollarına sahip. Bu da ince partiküllerin (PM2.5 gibi) daha derinlere inerek akciğerde birikmesine neden olabiliyor. Hava kirliliği, ev kimyasalları, iş yerinde maruz kalınan zararlı maddeler, hatta ev içi yemek pişirme dumanları bile riski artırabiliyor” diye konuştu.


Dünyanın en prestijli tıp dergilerinden yayımlanan bir araştırma üzerinde açıklama yapan Prof. Dr. Şevket Özkaya, araştırmaya göre, sigara içmeyenlerde en sık görülen tür olan akciğer adenokarsinomu, kadınlarda akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 60’ını oluşturduğunu söyledi. Prof. Dr. Özkaya, sigara dışındaki risk faktörlerinin başında radon gazının geldiğine dikkat çekerek, “Radon gazı, evlerimizde farkında olmadan soluduğumuz, renksiz, kokusuz, tatsız ve radyoaktif bir gazdır. Müsaade edilen değerlerin üzerinde solunduğunda akciğer kanseri riskini artırıyor. Radon gazı özellikle taş, toprak ve çimento gibi yapı malzemelerinde doğal olarak bulunuyor. Bu maddelerden ortama sürekli yayılan gaz, solunum yoluyla akciğerlere ulaşıyor” ifadelerini kullandı. Evlerin yapıldığı arazilerde bulunan doğal uranyumun radona dönüşmesiyle bu gazın evlerin zemin katlarından iç ortama sızabildiğini vurgulayan Özkaya, bu durumun bölgeden bölgeye ve ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini kaydetti. Özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda, evin iç basıncının düşük, dış basıncın yüksek olması nedeniyle radon gazının iç ortamdaki oranının arttığını ifade etti.

Özkaya şunları söyledi: “Son yıllarda özellikle ev hanımı olan kadın hastalarda ve sigara içmeyenlerde akciğer kanseri vakalarını daha sık görmeye başladık. Ev ortamında uzun süre bulunan bireylerde radon gazına maruziyet artabiliyor. Bu nedenle ev içi hava kalitesi ve radon gazı düzeylerinin ölçülmesi büyük önem taşıyor. Hekimler olarak bu konuda toplumsal farkındalık oluşturulması gerektiğine inanıyoruz.” Özkaya ayrıca, asbest, kimyasal ajanlar, güneş ışınları, radon gazı ve HPV enfeksiyonlarının da kanser yaşını erkene çektiğine vurgu yaparak, bu tür çevresel faktörlere karşı önleyici tedbirlerin önemine dikkat çekti.
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”